1 Haziran 2016 Günü Türkiye’de iç kaos çıkması durumunda alınan kararın ayrıntısı tekrardan araştırılmaya başlandı. Bir zamanlar Başbakanlık biriminde mesai harcayan Ömür Çelikdönmez, 5 bölüm halindeki 24 maddeden oluşan karar ile ‘Türk askerlerinin yurt dışında; NATO askerlerinin ise Türkiye'de ‘TBMM kararı' olmadan konuşlandırılmasına’ izin veriliyordu" adlı başyazısı tekrardan gündeme geldi.
Dünyanın yeni bir jeopolitik evreye girdiği şu son zamanlarda Türkiye’nin kendi jeopolitik çıkarlarını gözeterek yol haritası çizmesi elzem durumda. Dünya genelinde yaşanan siyasi ve kültürel çalkantılar sonrasında ‘1 Haziran 2016 günü Türkiye’de İç Kaos Çıkması Durumunda Alınan Kararın Ayrıntısı’ insanlar tarafından sıkça araştırılıyor.
1 Haziran 2016'da Resmî Gazete’de yayımlanan ve MGK'da Bakanlar Kurulu'na bir NATO teklifi sonrası ‘Türk askerlerinin yurt dışında; NATO askerlerinin ise Türkiye'de ‘TBMM kararı' olmadan konuşlandırılmasına’ izin verilmişti.
Resmi Gazete’de yayımlanan karar sonrası Ömer Çelikdönmez, yayımladığı başyazısında ‘Ülkede kaos çıkması durumunda, ‘çatışmayı önlemek' maksadıyla NATO'nun ‘Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti’ni hiçbir izne ihtiyaç duymadan 48-72 saat içinde bölgeye göndermesinin’ önünü açıyordu” söylemlerinde bulundu.
Alınan karar sonrası Türkiye’nin güvenlik duvarında gedik değil koca ve uzun bir koridor açılmıştı Daha da önemlisi bu müdahale için TBMM'den onay beklenilmesi halinde, sürecin ‘tehlikeli’ şekilde uzaması ihtimaline binaen Meclis devre dışı bırakılmıştı” yorumları yapıldı.
Yapılan bir diğer yoruma göre, karar ile birlikte NATO bu kararla Karadeniz ve hava personelinden müteşekkil 5 bin kişilik tugayı 48 saat içinde istediği yere indirme hakkı elde etmişti. Bu karara göre NATO; 5 ile 7 gün içinde 10 bin kişilik iki tugay daha gönderebilme hakkına sahipti. Türkiye’de bir çatışma çıksa, Suriye veya Irak’tan Türkiye'ye kaosa yol açabilecek bir saldırı gelse,5 gün içinde 15 bin ‘Çok Yüksek Hazırlık Seviyeli Müşterek Görev Kuvveti’de NATO kararıyla gelebilecekti” şeklinde oldu.
NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu ARRC birkaç bölgede konuşlu. Bu karargâhlardan birisi de İstanbul’da bulunuyor. Avrupa Müttefik Komutanlığı Süratli Reaksiyon Kolordu Komutanlığı ile NATO Süratli Reaksiyon Kolordusu Karargâhından yolu geçen pek çok Türk askeri ve istihbarat yetkilisi var.
Güneyde yaşanan Kürt sorunları ile birlikte Kürt devleti kurmaya çalışan müttefikler, Kuzey Kıbrıs tarafından da Türkiye’yi kıskaca almaya çalışıyor. Bu konuda yapılan en çarpıcı yorum, “KKTC’nin bağımsız varlığını devam ettirmesi, Türkiye’nin geleceği için çok önemli”
Yaşanan Ukrayna-Rusya gerginliği ile NATO’nun Rusya ile Türkiye arasına Karadeniz meselesi sokarak ateş hattını ileriye taşıyacağı da konuşuluyor. Uzmanlar, Karadeniz’de olası Türk-Rus gerginliği ile silahlı gerginliğin Türkiye’ye sıçratılacağı iddia edilirken, yine Türkiye’nin NATO üyeliği içerisinde jeopolitik çıkarlarını gözeterek yol haritası çizmesi elzem.
Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyesi yapılası hakkında açıklamalarda bulundu. Gürdeniz, ““Türkiye, kendi jeopolitik çıkarlarını sağlamadan, NATO'da ABD ve Atlantik blokunun iradesiyle verilmiş kararlara hiçbir şekilde otomatik olarak ‘evet’ dememeli” diye devam eden Gürdeniz, “Eğer herhangi bir kazanım, bu saydığım alanlarda herhangi bir kazanım elde etmeden Türkiye, İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine evet derse, Kenan Evren döneminin Rogers Planı’na hiçbir kazanım elde etmeden evet demesinden hiçbir farkı olmaz” dedi.