Paris İklim Anlaşması’nın TBMM’ye getirilmesinin ardından binlerce kişi Paris İklim Anlaşması Türkiye İmzaladı Mı? Sorusunu sormaya başladı. Küresel çapta yüzey sıcaklığını 1,5 ila 2 derece arasında sınırlandırmayı amaçlayan Paris İklim Anlaşması’nı İmzaladı Mı? İşte bu sorunun cevabı…
Teknolojinin gelişmesi, insan nüfusunda artışlar ve birçok sebeplerden dolayı dünyamız gün geçtikçe ısınmaya ve daha sonra küresel iklim problemleri ile boğuşmaya başlıyoruz. Dünya gündemini meşgul eden küresel ısınla problemini çözmek için imzalanan en önemli anlaşmalardan bir tanesi de Paris İklim Anlaşması’dır.
Son günlerde yeniden gündeme taşınan bu anlaşma sonrası birçok kişi Paris İklim Anlaşması Türkiye İmzaladı Mı? Gibi soruları sormaya başladı. Binlerce kişinin merak ettiği bu sorunun cevabı aslında ‘Evet İmzaladı!’ Türkiye, 26 Nisan 2016 yılında New York’ta düzenlenen imza töreninde Paris İklim Anlaşması’nı imzaladı.
Paris İklim Anlaşması, küresel boyutta yaşanan ve gelecek yıllarda büyük bir probleme yol açacak olan iklim krizinin önüne geçmek amacıyla imzalanan bir anlaşma. Bu anlaşma 197 ülkenin bu iklim krizi ile ortaklaşa hareket etmesi gerektiğini vurgulayan önemli bir anlaşma. Paris İklim Anlaşması’nın en önemli maddelerinden bir tanesi de yüzey sıcaklığının 1,5 ila 2 derece arasında sınırlandırmayı amaçlıyor. Aslında bakılırsa küresel ısınmayı engelleyebilecek bir ülke yok ancak bu anlaşma ile bu krizi ulusların yardımlaşarak minimuma indirmesi içten bile değil.
Küresel ısınmanın yıkıcı yönlerini minimuma indirmeyi amaçlayan Paris İklim Anlaşması’nı dünya genelinde 197 ülke imzaladı. Bu anlaşmaya imza atmayan ise 9 ülke kaldı. İşte o ülkeler: Angola, Eritre, İran, Irak, Kırgizistan, Lübnan, Libya, Güney Sudan ve Yemen.
Paris İklim Anlaşması, dünya genelinde önemli bir soruna yol açan sera gazı salınımın önüne geçebilmeyi ve doğanın yok olmasının önüne geçebilmeyi amaçlayan anlaşmadır. Dünya geleceği için kritik bir anlamı olan anlaşmanın uzun vadeli en önemli amacı küresel sıcaklık artışını 2 derecenin altında tutabilmek olarak bilinmektedir. Ülkelerin düşük sera gazı salınımının temin edilmesi ve doğal gıda üretiminin sekteye uğratılmaması hedefleniyor.